to stay, attend, expect, watch

listen to the pronunciation of to stay, attend, expect, watch
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to stay, attend, expect, watch в Английский Язык Турецкий язык словарь

wait
(İnşaat) beklemek

Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek. - All that you have to do is to wait for his reply.

Tüm yapabileceğin beklemektir. - All you can do is to wait.

wait
bekleyiş

Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor. - After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.

Uzun bir bekleyiş olacak. - It'll be a long wait.

wait
bekleme

Burada beklememen gerekir. - You shouldn't wait here.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

wait
wait on hizmetçilik yapmak
wait
dört gözle beklemek
wait
ziyaretine gitmek
wait
{f} kalmak

Otobüsü beklerken burada kalmaktansa yürümeyi tercih ederim. - I prefer to walk rather than stay here waiting for the bus.

Burada kalmak ve bizimle beklemek istemediğinden emin misin? - Are you sure you don't want to stay here and wait with us?

wait
bekle

Carlos bir müddet bekledi. - Carlos waited a moment.

Lütfen yarım saat bekle. - Please wait half an hour.

wait
{f} servis yapmak
wait
bağlı olmak
wait
{f} garsonluk yapmak
wait
(for) -i beklemek: I'm waiting for my friend. Arkadaşımı bekliyorum. Wait your turn. Sıranı bekle. Wait here. I'll be right back. Burada
wait
wait on one hand and foot birinin etrafmda dört dönmek
wait
wait for beklemek
wait
{f} 1. (for) -i beklemek: I'm waiting for my friend. Arkadaşımı bekliyorum. Wait your turn. Sıranı bekle. Wait here. I'll be right back. Burada
wait
bekleyin

Lütfen beş dakika bekleyin. - Please wait five minutes.

Lütfen beş dakika bekleyin. - Please wait for five minutes.

wait
(fiil) beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak
wait
(isim) bekleme, bekleyiş, pusu
Английский Язык - Английский Язык
{v} wait