to state a new fact

listen to the pronunciation of to state a new fact
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to state a new fact в Английский Язык Турецкий язык словарь

claim
{f} iddia et

Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti. - Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.

Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez. - Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.

claim
{i} alacak
claim
(Askeri) hak talebi
claim
talebinde bulunmak
claim
(Kanun) mutalebe hakkı
claim
almak
claim
hak

Tom onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor. - Tom claims that he knows nothing about that.

Tom Mary hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia ediyor. - Tom claims he knows nothing about Mary.

claim
{f} iddia etmek

Bazıları tam vücut tarayıcılarının dördüncü yasa değişikliğini ihlal ettiğini iddia etmektedir. - Some claim that full-body scanners violate the Fourth Amendment.

claim
{i} iddia

John tablo üzerinde hak iddia etti. - John laid claim to the painting.

Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez. - Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.

claim
{f} talep etmek
claim
{i} maden arazisi
claim
{i} talep, iddia
claim
(Avrupa Birliği) iddia etmek, talep etmek, istemek
claim
(fiil) istemek, talep etmek, hak iddia etmek, sahip çıkmak, iddia etmek, ısrar etmek, dava açmak
claim
{f} hak talep etmek, istemek
claim
hak talep etmek
claim
{f} hak iddia etmek
claim
(Mukavele) talep, iddia, hak; hak talep etme; tazminat talebi
claim
(isim) istek, talep, hak, alacak, iddia, dava, ısrar, alacak hakkı, dava açma, maden arazisi
claim
{i} sigorta poliçesi üstünden ödenecek para
Английский Язык - Английский Язык
claim
to state a new fact

    Турецкое произношение

    tı steyt ı nyu fäkt

    Произношение

    /tə ˈstāt ə ˈnyo͞o ˈfakt/ /tə ˈsteɪt ə ˈnjuː ˈfækt/
Избранное