to sport; to amuse one's self

listen to the pronunciation of to sport; to amuse one's self
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to sport; to amuse one's self в Английский Язык Турецкий язык словарь

pastime
{i} eğlence

Babamın eğlencesi gökyüzü dalışıdır. - My dad's pastime is skydiving.

Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf. - His favourite pastimes were hunting and golf.

pastime
{i} hobi

Kartpostal oynamak bir hobidir. - Playing cards is a pastime.

En sevdiğiniz hobiniz nedir? - What's your favourite pastime?

pastime
hoşça vakit geçirmek için yapılan şey
pastime
uğraş

Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır. - In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.

pastime
{i} meşgale

En sevdiğin meşgaleler nelerdir? - What are your favorite pastimes?

Английский Язык - Английский Язык
pastime
to sport; to amuse one's self
Избранное