to speak of

listen to the pronunciation of to speak of
Английский Язык - Турецкий язык
bahsetmeye değer, önemli: We've had no snow to speak of all winter. Kış boyunca hiç doğru dürüst kar yağmadı
bahsetmek
talk about
hakkında konuşmak

Hava hakkında konuşmak istemiyorum. - I don't want to talk about the weather.

Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu. - The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.

speak of
-den söz etmek, -den bahsetmek
speak of
-i göstermek, -e işaret etmek: It speaks of careful planning. Dikkatli bir ön çalışma yapıldığını
talk about
(Fiili Deyim ) -den söz etmek , -den bahsetmek
speak of
önemli
speak of
göstermek
speak of
-den söz etmek
talk about
lafını etmek
to speak
konuşmak
speak of
söz etmek
speak of
hakkında konuşmak
speak of
söylemek
talk about
bahsetmek

Kendimden bahsetmek istemiyorum. - I don't like to talk about myself.

Şimdi bundan bahsetmek için henüz çok erken. - It's still too early to talk about this now.

talk about
söz etmek

Tom'un yaptığı şeyden söz etmek istiyor musun? - Do you want to talk about what Tom did?

talk about
-den bahsetmek, -i konuşmak: They're talking about you. Seni konuşuyorlar
to speak
konuşma yapmak
Английский Язык - Английский Язык

Определение to speak of в Английский Язык Английский Язык словарь

To speak
bespeak
To speak
speke
speak of
talk about
to speak of

    Турецкое произношение

    tı spik ıv

    Произношение

    /tə ˈspēk əv/ /tə ˈspiːk əv/
Избранное