Akşam yemeğine oturmak üzereyiz.
- We are about to sit down to dinner.
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
- Tom and Mary were about to sit down for dinner when John knocked on the door.
Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
- All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
Tom, birkaç saniye için oturmak istedi.
- Tom wanted to sit down for a few seconds.
Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
- All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
Oturmak istiyor musunuz?
- Do you want to sit down?
Tom oturmaları için onlara işaret etti.
- Tom motioned them to be seated.
Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
- Please be seated, ladies and gentlemen.
Oturmak ister misiniz?
- Would you like to be seated?
For bones in Africa.
Sit down! We have work to do.
... in the community believe the people sit down and make considers ...
... CROWLEY: If I could have you sit down, Governor Romney. Thank you. ...