Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma.
- Never miss a good chance to shut up.
O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor.
- He works hard so that he can study abroad.
Kes sesini! Bunun sadece ikimizle ilgisi var.
- Shut up! This only has to do with the two of us.
Tom susmak için yeterince zekiydi.
- Tom was smart enough to shut up.
Konuşmak iyidir ve susmak daha iyidir.
- It's good to talk and better to shut up.
İnsan haklarının birincisi susmaktır.
- The first of human rights is to shut up!!!
Bir dakika susar mısın?
- Will you just shut up for a moment?
Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.
- I ate too many beans and now my backside cannot stop singing.
O, caddedeki teneke kutuları topladı.
- He picked up cans in the street.
Tom teneke kutuların birini aldı, onu açtı ve bir yudum aldı.
- Tom picked up one of the cans, opened it, and took a sip.
Büyük Kanyon ABD'deki en popüler yerlerden biridir.
- The Grand Canyon is one of the most popular places in the USA.
Biz ABD'ye hayır diyebilir miyiz?
- Can we say no to the USA?
Kovanda sadece tek bir kraliçe olabilir.
- There can be only one queen in the hive.
Ken'i kovamıyorum. O iyi bir işçi.
- I cannot fire Ken. He's a good worker.
Tom'u kovmaktan daha iyi bir şey istemiyorum ama bunu yapamıyorum.
- I'd like nothing better than to fire Tom, but I can't do that.
Can your gob.
You are talking so loud that I can't hear the music — would you mind shutting up?.
You know the doctor's ways, sir, replied Poole, and how he shuts himself up. Well, he's shut up again in the cabinet; and I don't like it, sir--I wish I may die if I like it. Mr. Utterson, sir, I'm afraid..
... - OH, SHUT UP. - I get it. ...
... YOU'LL SHUT UP ABOUT RAY-RAY. ...