Herkes alkışlamaya başladı.
- Everyone started clapping.
Onlar bizi alkışlamadılar.
- They did not clap for us.
Tom ellerini alkışladı.
- Tom clapped his hands.
Onun konferansından sonra birkaç kişi alkışladı.
- A few people clapped after his lecture.
She was the prettiest thing I'd ever clapped eyes on, she was.