Kanatlarım olsa, sana uçarım.
- If I had wings, I would fly to you.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Hafta sonunda görüşürüz.
- See you on the weekend.
Öğle yemeğinde görüşürüz.
- I'll see you at lunch.
Şimdilik hoşça kal, sonra görüşürüz.
- So long, see you later.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
- I will write to you as soon as I can.
Görüşürüz. Evet, daha sonra görüşürüz.
- See you. Yes, see you later.
Peki, daha sonra görüşürüz.
- Well, I'll see you later.
... and came to see you for the first time. It's wonderful to be back here and have so many ...
... can see you and hear you, where we put them in your pocket and take them into the toilet, ...