O dün bizi görmek için geldi.
- She came to see us yesterday.
Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
- I want to see you before you go.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
Bu filmi seyretmek zorundasın.
- You have to see this movie.
Tom hangi filmi seyretmek istedi?
- What movie did Tom want to see?
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız.
- See www.example.com for more information.
Onu uğurlamak için havaalanına gitti.
- He went to the airport to see her off.
Onu uğurlamak için az önce havalanındaydım.
- I have just been to the airport to see him off.
Daha fazla bilgi için, sayfa 16'ya bakın.
- For further information, see page 16.
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
- Tom looked around, but didn't see anyone.
İşten sonra beni görmeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for agreeing to see me after work.
Yarın işte görüşürüz.
- See you at work tomorrow.
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?
- Did she go to the station to see her teacher off?
Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.
- Some have come to meet their friends and others to see theirs off.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
- Mary decided never to see him any more.
Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.
- Tom pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.
Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim.
- I like to take things apart to see what makes them tick.
Annenle görüşmek istiyorum.
- I want to see your mother.
Dişçiyle görüşmek zorundayım.
- I've got to see a dentist.
I'm very glad to see you.
- I am very happy to see you.
I'm very happy to see you.
- I am very happy to see you.
I'll see your twenty dollars and raise you ten.
Yes, now I've seen it all!.
I've been seeing her for two months.
Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
... Well, so the classic study-- let's see if I get this right. ...
... to almost 39, almost. And then, we'll see. ...