Şehirde bir söylenti dolaşıyordu.
- A rumor circulated through the city.
Söylenti gerçek olamaz.
- The rumor can't be true.
O dedikoduyu kimden duydun?
- Who did you hear that rumor from?
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
- I know who started the rumor.
Tom bir çift siyah ayakkabı aramak için dolabını didik didik aradı.
- Tom rummaged through his closet looking for a pair of black shoes.