Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- They asked a medical expert to do more research.
Biraz araştırma yapmak zorundayım.
- I have to do a little research.
Bir Sovyetolojist ne araştırır?
- What does a Sovietologist research?
Tom ailesinin geçmişini araştırırken şaşırtıcı sırlar buldu.
- Tom found some skeletons in the cupboard when he was researching his family history.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
- The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.
... world-class, if we are not investing in basic research in ...
... simply don't arise that's a very interesting believe that research ...