Otobüs yolcuları almak için durdu.
- The bus stopped to take up passengers.
Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım.
- I will have to take on someone to do Tom's work.
Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
- I have to take these books back to the library.
Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
- The man went out of his way to take me to the station.
Hangi bilgiye ihtiyaç duyuyorsun?
- What information do you require?
Fiillerin hepsi bir nesneye ihtiyaç duyuyor değildir.
- Not all verbs require an object.
what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.
Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek.
- I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin.
- Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Beni liderinize götürün.
- Take me to your leader.
İstediğin başka bir şey var mı?
- Is there anything else you require?
Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.
- I am sorry, but I cannot meet your requirement.
Bence, iyi tasarlanmış bir web sitesi yatay kaydırma gerektirmemeli.
- In my opinion, a well-designed website shouldn't require horizontal scrolling.
Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
- Language acquisition requires creativity.
Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak.
- Tom will do whatever it takes to win.
Tom, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktır.
- Tom is going to do whatever it takes to win.
Tango yapmak iki kişi gerektirir.
- It takes two to tango.
Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
- She was just about to take a bath when the bell rang.
Ben senin ateşini ölçmek istiyorum.
- I want to take your temperature.
Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir.
- A chemical reaction takes place in one or more steps.
The government would like to require non-British fiances who wish to marry a British citizen to sit an English test.
I requyre the in the name of god, that thou torment me nott.
Regrettably, I have concluded, after considering the matter over Christmas , that I can no longer maintain the high standard of service I require of myself, meet the demands of office and cope with the pressures of public life, without my health deteriorating further.’.
A weapon small enough to put on a missile would require uranium enriched to more than 90% U-235.
... So say I have three tasks that require mastery. ...
... tools that require lots of skills that run on expensive ...