Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
- We need this report by tomorrow.
Onların rapora reaksiyonu neydi?
- What was their reaction to the report?
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Derhal polise bildirmek zorundasın.
- You have to report to the police at once.
Kaydederken bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin ya da bunu bildirmek için bizimle temas kurun.
- An error occured while saving. Please try again or contact us to report this.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
- I'm calling to report a lost wallet.
Yarın karnelerimizi alacağız.
- Tomorrow we will receive our report cards.
Öğrenci karnen nerede?
- Where is your report card?
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
Tom'un üç hafta önce kaybolduğu bildirildi.
- Tom was reported missing three weeks ago.
Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
- The economic minister gives a monthly report.
Bunu rapor etmeliyim.
- I have to report this.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
- The television show was interrupted by a special news report.
Gazeteler bu haberi vermedi.
- Newspapers did not report that news.
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... OK, here we're adding a new report in ...
... always know what was running on them, because the computers would faithfully report the ...