to render or give; to bring forward

listen to the pronunciation of to render or give; to bring forward
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to render or give; to bring forward в Английский Язык Турецкий язык словарь

bear
{f} taşımak

Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince. - The ice on the lake is too thin to bear your weight.

Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır. - This deposit bears three percent interest.

bear
{i} ayı

Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu. - Benjamin shot a bear with a rifle.

Bir ayı ağaca tırmanabilir. - A bear can climb a tree.

bear
ayıya benzer hayvan
bear
doğurmak, dünyaya getirmek
bear
borsada fiyatlar düşecek ümidiyle ilerde alacağı tahvil ve senetleri evvelden satan kimse
bear
{f} (bore/eski bare, borne)
bear
{f} sineye çekmek

Tom'un sineye çekmekten başka seçeneği yoktu. - Tom had no choice but to grin and bear it.

bear
vurguncu
bear
aklında olmak
bear
uygun olmak
bear
(Finans) Borsa spekülatörü
bear
{f} götürmek
bear
{f} hazmetmek
bear
{f} getirmek
bear
(fiil) taşımak; katlanmak, çekmek, sineye çekmek, üstlenmek, gütmek (kin), hazmetmek, dişini sıkmak; götürmek, getirmek, vermek, dönmek; değmek, sapmak, yönelmek; spekülasyon yapmak, borsa fiyatlarını düşürmek; duymak (sevgi); doğurmak
bear
{f} spekülasyon yapmak
bear
{f} dişini sıkmak
bear
{f} borsa fiyatlarını düşürmek
bear
spekülatör,v.taşı: n.ayı
bear
{f} taşımak; kaldırmak: It won't bear your weight. Senin ağırlığını kaldırmaz. They have the right to bear arms
Английский Язык - Английский Язык
bear
to render or give; to bring forward

    Расстановка переносов

    to rend·er or give; to bring for·ward

    Произношение

Избранное