Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum.
- I want to continue to help women.
Gezisine gizlice devam etmek zorunda kaldı.
- He had to continue his trip in secret.
Dövüşmeye devam etmek istediler.
- They wanted to continue to fight.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
Tom o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı.
- Tom was determined to continue his support for as long as it took.
Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
- He continued his studies at graduate school.