O bana kazayı kendi gözleriyle görmüş gibi anlattı.
- He recounted the accident to me as if he had seen it with his own eyes.
O bize ilginç bir hikaye anlattı.
- He recounted an interesting story to us.
Burada o, talihsizliğini ayrıntılı olarak anlatmaya başladı.
- Here he began to recount his misfortune in detail.