to raise to a higher rank; to promote

listen to the pronunciation of to raise to a higher rank; to promote
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to raise to a higher rank; to promote в Английский Язык Турецкий язык словарь

advance
ilerlemek
advance
{i} avans

Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi. - The manager advanced him two weeks' wages.

Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi. - Tom advanced Mary two week's salary.

advance
{i} gelişme

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi. - Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.

Ama kuşkusuz o zaman hiçbir bilimsel gelişme yoktu. - But undoubtedly there were no scientific advances then.

advance
{i} yükselme
advance
{i} artış
advance
gelişim göstermek
advance
artırmak
advance
yaklaşım
advance
{i} öncü
advance
(fiil) ilerletmek, geliştirmek, yükseltmek, atamak, ilerlemek, artmak, gelişmek, ileri almak, öne almak [tar.], avans vermek, peşinat vermek, ileri sürmek, öne sürmek
advance
(isim) ilerleme, gelişme, atılım, yükselme, avantaj, avans, artış, öncü
advance
{f} atamak
advance
{f} ileriye
advance
ön ödeme/ilerleme
advance
öne

Müdür, toplantıda bir öneri ileri sürdü. - The manager advanced a proposal at the meeting.

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

advance
peşin olarak

Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın. - You're going to have to pay in advance.

Peşin olarak ödemek zorundayız. - We have to pay in advance.

advance
in advance önde
advance
{f} artmak; artırmak
advance
ilerlemeler

Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti. - Japanese industry has made great advances since the war.

Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar. - Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.

Английский Язык - Английский Язык
advance
to raise to a higher rank; to promote

    Расстановка переносов

    to raise to a higher rank; to pro·mote

    Произношение

Избранное