Ona katlanmaktan başka seçimimiz yoktu. - We had no choice except to put up with it.
Ona katlanmaktan başka seçimimiz yoktu.
We had no choice except to put up with it.
Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım. - I shouldn't have to put up with this noise.
Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım.
I shouldn't have to put up with this noise.
I put up with a lot of nonsense, but this is too much.