to put on, invest with, dress

listen to the pronunciation of to put on, invest with, dress
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to put on, invest with, dress в Английский Язык Турецкий язык словарь

don
{i} uzman

Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun. - For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.

Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı! - Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!

don
Beyefendi

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun? - Why don't you try to behave like a gentleman?

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

don
(İspanya'da) Bay
don
öğretmen

Neden öğretmenine danışmıyorsun? - Why don't you ask your teacher for advice?

Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar. - Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.

don
Bey

Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun? - Why don't you give your seat to that old gentleman?

Parkta beyzbol oynama. - Don't play baseball in the park.

don
(İngiltere'de) birdemde öğretim görevlisi
don
{f} giydirmek
don
{f} giymek

Neden partide giymek için kendine güzel bir şey almaya gitmiyorsun? - Why don't you go buy yourself something pretty to wear to the party?

Anne! Bunu giymek istemiyorum. - Mom, I don't want to wear this.

don
{i} İspanyol efendisi
don
don nehri
don
{i} öğretim görevlisi
Английский Язык - Английский Язык
{v} don
to put on, invest with, dress
Избранное