Hiç kimse ülkemde yatırım yapmak istemedi.
- Nobody wanted to invest in my country.
İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum
- I want to invest in index funds.
Tom çoraplarını giymek için yatağına oturdu.
- Tom sat down on his bed to put on his socks.
O, ayakkabılarını giymek için durdu.
- He stopped to put on his shoes.
Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
- I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
O daha fazla kilo almak istemediği için pasta yemez.
- She doesn't eat cake because she doesn't want to put on any more weight.
Tom kilo almak istemiyordu.
- Tom didn't want to put on weight.
Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı.
- He invested 500,000 yen in stocks.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.
- He can invest a million yen in stocks.
Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
Borsa yatırımında çok para kaybetti.
- He lost a lot of money in the stock investment.
Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
- He made a killing by investing in the stock market.
Kaza geçirme ihtimaline karşın biz her zaman bir emniyet kemeri takmak zorundaydık.
- We always had to put on a safety belt in case we had an accident.
Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.
- She took off her old shoes and put on the new ones.
O kazağını ters yüz giydi.
- He put on his sweater wrong side out.
Can you put on The Sound of Music? I'd like to see it again.
She puts on an air of bravado.
I'll put on some coffee for everybody.
The doctor put me on pills for my allergies.
He's just putting on an act of innocence: he knows he's guilty.
She's putting on that she's sicker than she really is.
... put on the lights Intertek start-up and did her part ...
... a mustache, I will put on a beard, I mean, I will put on a wig. I'll be the great Einstein, ...