Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- His niece is attractive and mature for her age.
Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım.
- If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.
Senin için cazip bir teklifim var.
- I've got an attractive proposition for you.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Mary çok cazibeli bir kadın.
- Mary is a very attractive woman.