to prohibit, forbid

listen to the pronunciation of to prohibit, forbid
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to prohibit, forbid в Английский Язык Турецкий язык словарь

defend
savunmak

Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar. - The natives have to defend their land against invaders.

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti. - The defenders checked the onslaught by the attackers.

defend
korumak

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

to forbid
yasaklamak
defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
Английский Язык - Английский Язык
defend

Brother, seyde Sir Launcelot, wyte you well I am full loth to departe oute of thys reallme, but the quene hath defended me so hyghly that mesemyth she woll never be my good lady as she hath bene..

To forbid
ban
to prohibit, forbid
Избранное