Lahana hariç tüm sebzeleri severim.
- I like all vegetables except cabbage.
Tom lahana hariç bütün sebzeleri sever.
- Tom likes all vegetables except cabbage.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Karnabahar üniversite eğitimli bir lahanadan başka bir şey değil.
- Cauliflower is nothing but cabbage with a college education.
Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
- Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Akıllı bir adam hatalarından yararlanır.
- A wise man profits from his mistakes.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
Kazançlar çok yüksekti.
- The profits were very high.
Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
- Acquired by sin - there's no profit within.
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.
... In fact, profit just means that people ...
... So there's nothing fundamentally wrong with profit. ...