Seni etkilemek istiyordum.
- I wanted to impress you.
Herkesi etkilemek istiyorum.
- I want to impress everyone.
Sergi çok etkileyiciydi.
- The exhibition was very impressive.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
That first view of the Eiger impressed itself on my mind.