Bütün okul teklif vermek için elini kaldırdı gibi görünüyordu.
- It seemed like the whole school raised their hand to bid.
başka biri var mı teklif veren?
- Is anyone else bidding?
ben tüm fiyat teklifleri gelene kadar karar vermeyi erteyelim.
- I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in.
All night she spent in bidding of her bedes, / And all the day in doing good and godly deedes.