to prevent, to keep (from doing something)

listen to the pronunciation of to prevent, to keep (from doing something)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to prevent, to keep (from doing something) в Английский Язык Турецкий язык словарь

defend
savunmak

Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar. - The natives have to defend their land against invaders.

Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı. - Tom made no attempt to defend himself.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular. - They defended their country against the invaders.

Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti. - The defenders checked the onslaught by the attackers.

defend
korumak

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
Английский Язык - Английский Язык
defend
to prevent, to keep (from doing something)
Избранное