Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to press; to push; to drive; to impel; to force onward

listen to the pronunciation of to press; to push; to drive; to impel; to force onward
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to press; to push; to drive; to impel; to force onward в Английский Язык Турецкий язык словарь

urge
{i} dürtü

Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir. - All forms of life have an instinctive urge to survive.

Tom itiraf etme dürtüsü hissetti. - Tom felt the urge to confess.

urge
{i} teşvik

O, onu dikkatli sürmesi için teşvik etti. - She urged him to drive carefully.

O, onu daha çok çalışması için teşvik etti. - She urged him to study harder.

urge
{f} ısrar etmek
urge
{f} ileri sürmek
urge
{i} arzu

Tom kaçma arzusu hissetti. - Tom felt the urge to run away.

Tom Mary'yi öpmek için bir arzu hissetti. - Tom felt an urge to kiss Mary.

urge
{f} baskı yapmak
urge
şiddetli istek
urge
{f} ısrarla tavsiye etmek
urge
zorlamak
urge
{f} teşvik et

Onları anlaşmaya teşvik etti. - He urged them to come to an agreement.

Tom Mary'yi sanat eğitimi alması için teşvik etti. - Tom urged Mary to study art.

urge
sevketmek
urge
gereksinim
urge
sıkıştırmak
urge
ısrarla anlatmak
urge
(fiil) ileri sürmek, sevketmek, ısrarla tavsiye etmek, ısrar etmek, sıkıştırmek, zorlamak, baskı yapmak, teşvik etmek
urge
itici kuvvet
urge
{f} sıkıştırmek
Английский Язык - Английский Язык
urge
to press; to push; to drive; to impel; to force onward

    Расстановка переносов

    to press; to push; to drive; to impel; to force on·ward

    Произношение

Избранное