Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to prepare a mechanism for its main work

listen to the pronunciation of to prepare a mechanism for its main work
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to prepare a mechanism for its main work в Английский Язык Турецкий язык словарь

prime
önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
ticareti hızlandırmak iç
prime
{s} 1. önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
{f} (topa/tüfeğe) ağızotu koymak
prime
(Tıp) İlk, birinci, primus
prime
{i} en güzel zaman

Tom şu an en güzel zamanında. - Tom is now in his prime.

O, en güzel zamanında öldürüldü. - He was cut down in his prime.

prime
(sayı) asal
prime
ilk

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün. - You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.

Bu odada birkaç ilkel vazo duruyor. - Several primeval vases stand in this room.

prime
başlıca
prime
en iyi
prime
(isim) en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu
prime
{i} ilk dönem
prime
{f} astar sürmek
prime
{s} birincil
prime
{i} asal sayı

Asal sayılar kümesi sayılabilir. - The set of prime numbers is countable.

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

prime
(sıfat) baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal
prime
{i} ana nota
prime
{f} tulumbaya su koymak
prime
{s} en önemli

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

prime
{i} mükemmel şey
Английский Язык - Английский Язык
prime
to prepare a mechanism for its main work

    Расстановка переносов

    to pre·pare a mech·a·ni·sm for its Main work

    Турецкое произношение

    tı priper ı mekınîzım fôr îts meyn wırk

    Произношение

    /tə prēˈper ə ˈmekəˌnəzəm ˈfôr əts ˈmān ˈwərk/ /tə priːˈpɛr ə ˈmɛkəˌnɪzəm ˈfɔːr ɪts ˈmeɪn ˈwɜrk/
Избранное