to possess something special

listen to the pronunciation of to possess something special
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to possess something special в Английский Язык Турецкий язык словарь

boast
{f} övünmek
boast
{f} böbürlenmek
boast
{i} övünme

Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir. - Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud.

Başarılarına rağmen, o çok mütevazidir ve onlar hakkında övünmez. - Despite his achievements, he is very humble and doesn't boast about them.

boast
sahip ol/böbürlen
boast
kabarmak
boast
atıp tutmak
boast
yontmak
boast
göğsü kabarmak
boast
şişinmek
boast
övünç kaynağı
boast
{f} övün

O, iyi yüzebilmesiyle övünür. - He boasts that he can swim well.

Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor. - Tom boasts of never having been defeated in a horse race.

boast
-e sahip olacak kadar şanslı olmak
boast
{f} büyük konuşmak
boast
kendini beğenme
boast
boasterövünen kimse
boast
kurulma
boast
(fiil) övünmek, övünç duymak, büyük konuşmak, iftihar etmek, böbürlenmek; palavra atmak
boast
{f} palavra atmak
boast
kurumlanma
Английский Язык - Английский Язык
boast

The hotel boasts one of the best views of the sea.

to possess something special

    Расстановка переносов

    to pos·sess some·thing spe·cial

    Турецкое произношение

    tı pızes sʌmthîng speşıl

    Произношение

    /tə pəˈzes ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈspesʜəl/ /tə pəˈzɛs ˈsʌmθɪŋ ˈspɛʃəl/
Избранное