Tom gölete bir taş attı.
- Tom threw a rock into the pond.
Tom gölete bir taş attı.
- Tom threw a stone into the pond.
Bir Japon bahçesi genellikle içinde bir havuza sahiptir.
- A Japanese garden usually has a pond in it.
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
- There are a lot of trees around the pond.
Onu bir an için düşünelim.
- Let's ponder that for a moment.
Tom onun sonraki hamlesini düşünüp taşındı.
- Tom pondered his next move.
Bunu düşünmek zorunda kalacağım.
- I'll have to ponder this one.
time to ponder over its fallacies.