Babama fotoğrafımı çektirdim.
- I had my photograph taken by my father.
Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
- A photographer took a photograph of my house.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
Bu yeni bir fotoğraf mı?
- Is this a recent photo?
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Tom o gitmezse Mary'yi vurmakla tehdit etti.
- Tom threatened to shoot Mary if she didn't leave.
Seni vurmak istemiyorum.
- I don't want to shoot you.
Düşük açıdan çekim yapmak bacaklarınızı daha uzun gösterir.
- Shooting from a low angle makes your legs appear longer.
She photographs well. The camera loves her.
A photograph can't explain the reasons.
- A photograph cannot explain the reasons.
I hope it is an old picture or a very beautiful photomontage.
- I hope it is an old photograph or a very beautiful photomontage.
... individual photograph. ...
... If you mouse over any photograph that's yours, we'll ...