to participate

listen to the pronunciation of to participate
Английский Язык - Турецкий язык
katılmak için
common
müşterek

Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var. - Tom and Mary have something surprising in common.

Buna müştereken sahibiz. - We have that in common.

participate
katılmak

Çalıştaya katılmak istiyorsanız lütfen şimdi bizi arayın. - Please give us a call now if you want to participate in the workshop!

Tom katılmak istediğini asla söylemedi. - Tom never said he wanted to participate.

common
yaygın

ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır. - In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.

Sınır kavgaları yaygındı. - Border fights were common.

common
{s} ortak

İki başbakanın ortak hiçbir şeyi yoktu. - The two premiers had nothing in common.

Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı. - They knew they must fight together to defeat the common enemy.

participate
iştirak
participate
{f} in -e katılmak
common
{s} genel

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir. - Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.

Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır. - Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.

participate
{f} pay almak
common
sıkça rastlanan
common
{i} halka açık yer
common
kamusal
common
çok kullanılan

30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim. - I compiled a list of 30 of the most common dirty words.

common
halka açık yeşil alan
participate
iştirak etmek
participate
katıl

Biz şirketimizin atletizm karşılamasına katıldık. - We participated in the athletic meet of our company.

Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak. - The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.

participate
ortaklık
participate
ortak olmak

Ortak olmak istiyordum. - I wanted to participate.

common
(adj) ortak
common
müşterek, ortak; beraber yapılan: common defense ortak savunma. common enemy ortak düşman. common grave ortak bir mezar. common prayer
common
{i} park
common
{i} meydan
common
umuma ait
common
common consent umumun rızası
common
{s} bayağı
common
(sıfat) ortak, müşterek, genel, yaygın; kaba saba, kaba, adi; sıradan, bilinen; bayağı, olağan, alışılagelmiş, alelâde
common
{s} kaba

Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir. - Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.

Английский Язык - Английский Язык
common
To join in, to take part, to involve oneself
To share (something) with others; to transfer (something) to or unto others

Make the Earth ... turn round its own axis in twenty four hours, and towards the same point with all the other Spheres; and without participating this same motion to any other Planet or Star.

to receive or have a part or share of
{v} to partake, to have a share
share in something
To have a share in common with others; to take a part; to partake; followed by in, formely by of; as, to participate in a debate
Acting in common; participating
{f} be involved, partake, take part, join in
become a participant; be involved in; "enter a race"; "enter an agreement"; "enter a drug treatment program"; "enter negotiations"
To impart, or give, or share of
If you participate in an activity, you take part in it. They expected him to participate in the ceremony special contracts at lower rates for participating corporations. + participation par·tici·pa·tion participation in religious activities. to take part in an activity or event (past participle of participare, from particeps , from pars; PART)
To partake of; to share in; to receive a part of
to participate

    Расстановка переносов

    to par·tic·i·pate

    Турецкое произношение

    tı pärtîsıpeyt

    Произношение

    /tə pärˈtəsəˌpāt/ /tə pɑːrˈtɪsəˌpeɪt/

    Видео

    ... I was able to participate in underscores another really ...
    ... ways to encourage people to participate the political process. We've talked about ways ...
Избранное