Tom Mary'nin özürünü kabul edecek durumda değildi.
- Tom wasn't in the mood to accept Mary's apology.
Tom Mary'ye bir özür borçludur.
- Tom owes Mary an apology.
Ben ona özür dilemeliyim.
- I must make an apology to her.
Özür dilemek istiyorum.
- I wish to say a word of apology.