Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Английский Язык - Турецкий язык
Определение to object to в Английский Язык Турецкий язык словарь
- oppose
- karşı koymak
Düşmana karşı koymak onların kahramanlığıydı.
-It was heroic of them to oppose the enemy.
- object to
- itiraz etmek
Amacım önerine itiraz etmek değil.
-I don't mean to object to your proposal.
- oppose
- {f} engel olmak
- object to
- karşı gelmek
- object to
- (Fiili Deyim ) 1- hoş karşılamamak , karşı çıkmak 2- -den hoşlanmamak
- oppose
- {f} karşılaştırmak
- oppose
- {f} karşı olmak
- oppose
- karşı durmak
- oppose
- dikelmek
- oppose
- -e karşı olmak
- oppose
- karşı çık
Bu konuda hükümete karşı çıkıyoruz.
-We oppose the government on this matter.
Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.
-I have to oppose this idea.
- oppose
- karşı çıkmak
- object to
- itirazı olmak
- oppose
- {f} başkaldırmak
- oppose
- (fiil) karşısına koymak, engel olmak, karşı gelmek, muhalefet etmek, karşı çıkmak, kafa tutmak, karşı olmak, itiraz etmek, başkaldırmak
- oppose
- {f} -e karşı olmak; karşı çıkmak, karşı koymak, direnmek
- oppose
- {f} karşısına koymak
- oppose
- mani olmak
- oppose
- {f} muhalefet etmek
- oppose
- {f} itiraz etmek
- oppose
- engel ol/karşı çık
- oppose
- {f} karşı gelmek
Связанные Термины
to object to
Расстановка переносов
to ob·ject toТурецкое произношение
tı ıbcekt tıПроизношение
/tə əbˈʤekt tə/ /tə əbˈʤɛkt tə/
Resimler
История
Избранное