Bu bir dil sürçmesiydi.
- It was a slip of the tongue.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.
- This must have been some kind of Freudian slip.
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
- He slipped and nearly fell.
Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
- Tom slipped on ice and broke his hip last winter.
We slipped along the hedges, noiseless and swift.