Kör bir insanla alay etmek acımasızcadır.
- It is cruel to mock a blind man.
O moda kölelerinin yüzeyselliği ile alay ediyordu.
- She was mocking the superficiality of fashion slaves.
Çabalarımla alay etti.
- He mocked my efforts.
Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
O beni taklit etmeye devam etti.
- He continued to mock me.
Kot pantolonumun dikişleri yırtıldı.
- My jeans ripped at the seams.
Çabalarımla alay etti.
- He mocked my efforts.
Çocuk, korkak olduğu için, arkadaşıyla alay etti.
- The boy mocked his friend for being a coward.
Tom mektubu yırtarak açtı.
- Tom ripped up the letter.
Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
- Someone has ripped out the first three pages of this book.
He got a B in his History mock, but improved to an A in the exam.
... ( mock crying ) ...