to make wrinkles in; to cause to have wrinkles

listen to the pronunciation of to make wrinkles in; to cause to have wrinkles
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make wrinkles in; to cause to have wrinkles в Английский Язык Турецкий язык словарь

wrinkle
{f} kırışmak
wrinkle
{f} buruşturmak
wrinkle
kırıştırmak
wrinkle
{i} kırışıklık

Pantolonumdaki kırışıklıkları ütüledim? - I ironed out the wrinkles in my pants.

Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum. - I was trying to cover up my wrinkles.

wrinkle
{i} buruşukluk
wrinkle
ipucu
wrinkle
{f} buruştur
wrinkle
(isim) kırışıklık, kırışık, buruşukluk, buruşma, ustaca çözüm, kurnazlık, marifet, teknik, ipucu
wrinkle
{f} buruşturmak, kırıştırmak; buruşmak, kırışmak
wrinkle
(Tekstil) kırışık, buruşuk; kırıştırmak, buruşturmak
wrinkle
{i} marifet
wrinkle
{i} teknik
wrinkle
{i} buruşukluk, kırışıklık, kırışık
wrinkle
{i} kurnazlık
wrinkle
buruş/buruştur
wrinkle
cilt kırışığı
wrinkle
wrinklyburuşuk
wrinkle
kurnazlık/kırışık
Английский Язык - Английский Язык
wrinkle
to make wrinkles in; to cause to have wrinkles
Избранное