to make tender or delicate; to weaken

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make tender or delicate; to weaken в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

tender

(Nükleer Bilimler) ihale

tender

{s} gevrek

Biftek sulu ve gevrek. - The roast beef is juicy and tender.

tender

{s} yumuşak

Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü. - Tears rolled down her tender cheeks.

Et gerçekten yumuşak. - The meat is really tender.

tender

{f} sunmak

tender

kolaylıkla incinen

tender

(Ticaret) icap

tender

teklifte bulunmak

tender

teklif

Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu? - Have you already heard that your firm has won the tender?

tender

duyarlı

Dünyanın daha fazla duyarlılığa ihtiyacı var. - The world needs more tenderness.

tender

kömür vagonu

tender

müşfik

tender

teklif ver(mek)

tender

(isim) teklif, öneri, teklif mektubu, keşif bedeli, tediye mektubu, bakıcı, bakan kimse, tender, yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık

tender

{i} yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık

tender

kolay incinir

tender

{s} kolaylıkla incinen, hassas, duyarlı: The skin around the wound is very tender. Yarayı çevreleyen cilt çok hassas

tender

(Avrupa Birliği) İhale, teklif

tender

{i} bakıcı

Английский Язык - Английский Язык

Определение to make tender or delicate; to weaken в Английский Язык Английский Язык словарь

tender

Putnam Fadeless Dyes will not injure any material. Boiling water does tender some materials. Also, silk fibers are very tender when wet and care should be take not to boil them too vigorously.

Связанные Термины

To make tender

entender

Расстановка переносов

to make ten·der or delicate; to weak·en