Английский Язык - Турецкий язык
Определение to make proposal; to offer plans в Английский Язык Турецкий язык словарь
- motion
- hareket
Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.
-Our planet, Earth, is always in motion.
Adam hareketsiz yatıyordu.
-The man lay motionless.
- motion
- kımıltı
- motion
- yer değiştirme
- motion
- işaret etmek
- motion
- işaret
Tom Mary'nin girmesi için el ile işaret etti.
-Tom motioned for Mary to enter.
Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
-The patrolman motioned me to pull over.
- motion
- çalışma
- motion
- (Kanun) Dava taraflarından herhangi birinin lehlerine bir emredici karar (order) verilmesi için Yüksek Mahkemeye yaptıkları Müracaat Dilekçesi. Motion of dismiss - red kararı verilme dilekçesi
- motion
- (Avrupa Birliği) önerge, teklif
- motion
- {i} hareket, devinim
- motion
- hareket,v.hareket ettir: n.hareket
- motion
- devinme
- motion
- in motion hareket halinde
- motion
- (isim) hareket, devinim, önerge, teklif
- motion
- talep
- motion
- hâkime arzolunan teklif
- motion
- (fiil) el ile işaret etmek
- motion
- el ile işaret etmek
- motion
- güdü
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to make proposal; to offer plans в Английский Язык Английский Язык словарь
- motion
to make proposal; to offer plans
Расстановка переносов
to make proposal; to of·fer plansПроизношение
Resimler
История
Избранное