O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.
- He returned home from Europe in 1941, when the war broke out.
Sonuna kadar mücadeleye devam edilecekti.
- The war would be fought to the end.
Bu politikacı küresel ısınmayla mücadele için yeşil vergi önerdi.
- This politician proposed a green tax to fight global warming.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.
- One can win several battles but lose the war.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!