O ölümcül bir biçimde yaralıydı.
- He was mortally wounded.
Ölümcül düşmanlar ölümsüz dostlardır.
- Mortal enemies are immortal friends.
Ölüm, yaşadığımız bu fani hayatın sona ermesi ve ebedi olan ahiret hayatına açılan kapıdır.
- Death is the door that brings this mortal life that we have lived to an end and opens out to the eternal life to come.
Tom ölümcül yaralıydı.
- Tom was mortally wounded.
Bu dünyadaki insanların hepsi ölümlüdür.
- The people on this earth are all mortals.
Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.
- We know that all men are mortal.
Biz ölümlüler binlerce şekilde ölürüz; Biz sadece bir şekilde doğarız. Binlerce insan hastalığı var, ancak yalnızca bir sağlık kaynağı.
- We mortals die in a thousand ways; we are born in only one. There are a thousand diseases of men, but only one source of health.