to make fat; to fatten

listen to the pronunciation of to make fat; to fatten
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make fat; to fatten в Английский Язык Турецкий язык словарь

fat
{i} içyağı
fat
{f} şişmanlatmak
fat
{f} semirtmek
fat
şişkin
fat
yağ

Bu oldukça yağlı bir et parçası. - This is a rather fatty cut of meat.

Yağlı bir diyeti sevmiyorum. - I don't like a fat diet.

fat
dolgun
fat
(et) yağlı
fat
(fiil) şişmanlatmak, semirtmek, besiye çekmek, yağ bağlatmak
fat
slang şişko
fat
{s} verimli

Babam ona yardım etmesi için verimli bir asistan istiyor. - My father wants an efficient assistant to help him.

fat
{s} kazançlı
fat
{f} besiye çekmek
fat
{s} bereketli
fat
{s} dolgun; kalın
fat
(sıfat) şişman, şişko, kilolu, tombul, yağlı, besili, semiz, dolgun, şişkin, kazançlı, kârlı, bereketli, verimli
fat
{s} semiz
fat
seçim öncesi partisine maddi yardımda bulunan kimse
Английский Язык - Английский Язык
fat
to make fat; to fatten
Избранное