to make a journey; as, to tour throughout a country

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make a journey; as, to tour throughout a country в Английский Язык Турецкий язык словарь

{f} gezmek

{i} tur

Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi. - The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.

Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir. - What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?

tour

gezi

Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı. - Why did we have to come on this tour? It's really boring.

Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum. - I'm looking forward to touring bookstores in the US.

tour

{i} turne

Grubumuz önümüzdeki üç ay boyunca turnede olacak. - Our band will be on tour for the next three months.

tour

(Turizm) birkaç yere uğayan gezi

tour

dolaşmak

tour

{f} gez

Tom bana evini gezdirdi. - Tom gave me a tour of his house.

Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir. - The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots.

tour