to make (someone) proud or conceited (often in passive)

listen to the pronunciation of to make (someone) proud or conceited (often in passive)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make (someone) proud or conceited (often in passive) в Английский Язык Турецкий язык словарь

set up
kurmak

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız. - We have to pick a place to set up the tent.

set up
hazırlamak
set up
birisine tuzak kurmak
set up
düzen

Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz? - Why don't we set up a meeting for Monday.

Bir toplantı düzenleyeceğiz. - We'll set up a meeting.

set up
işe başlamak
set up
dikmek
set up
yerleştirmek
set up
{f} kur

Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu. - A committee has been set up to investigate the problem.

Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı. - It took us half an hour to set up the tent.

set up
kurulum
set up
kurma

Tom yeni bir iş kurmasına yardım etmem için Boston'a gelmemi istiyor. - Tom wants me to come to Boston to help him set up a new business.

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

set up
ileri sürmek
set up
{i} kurgu
set up
(deyim) ileri sürmek,önermek
set up
(Fiili Deyim ) 1- başlamak 2- dikmek
set up
iyileştirmek
set up
maddi yardım sağlamak
set up
tuzak kurmak
set up
yükseltmek
set up
(deyim) tayin etmek
set up
(deyim) (sporda) rekor kırmak
Английский Язык - Английский Язык
set up

M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.

to make (someone) proud or conceited (often in passive)
Избранное