to look for, hope, wait for, stay, attend

listen to the pronunciation of to look for, hope, wait for, stay, attend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to look for, hope, wait for, stay, attend в Английский Язык Турецкий язык словарь

expect
bekle

Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı. - The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.

Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin. - You can't expect me to always think of everything!

expect
{f} (birinden) (bir şeyin yapılmasını) beklemek: He expects me to carry out the garbage. Benden
expect
{f} düşünmek; zannetmek, sanmak
expect
beklenti içinde olmak
expect
sanmak
expect
ummak
expect
(olmasını/gelmesini) beklemek
expect
beklemek

Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın. - You have to expect that to happen once in a while.

Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım. - I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.

expect
tahmin etmek,zannetmek. expect= "beklenti" "ummak"
expect
(fiil) beklemek, ummak, ümit etmek, sanmak
expect
intizar etmek
expect
dili zannetmek
Английский Язык - Английский Язык
{v} expect