Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
- You can't expect me to always think of everything!
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım.
- I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.