Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır.
- Tom has to follow our rules.
Yapmanız gereken bütün şey beni izlemektir.
- All you have to do is follow me.
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- It's important to follow a strict diet.
Trafik kurallarını takip etmek önemlidir.
- Following traffic rules is important.
Anne Alice'in onu takip etmesini belirtti.
- The mother signed to Alice to follow her.
Bir lider mi yoksa bir takipçi misiniz?
- Are you a leader or a follower?
Sadece talimatlara uymak zorundasın.
- You only have to follow the instructions.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
- We always have to follow the rules.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.