to lengthen temporally; to put off to a distant time; to postpone

Английский Язык - Турецкий язык

Определение to lengthen temporally; to put off to a distant time; to postpone в Английский Язык Турецкий язык словарь

prolongation uzatma

süreyi uzatmak

(Politika, Siyaset) savsaklamak

Bektaşi üzümü ömrünü uzatabilir. - Gooseberries can prolong your life.

Bir insanın mutluluğu onun gününü uzatır. - The happiness of a person prolongs his day.

{f} temdit etmek

{f} uzatmak, devam ettirmek, sürdürmek

{f} sürdürmek

Английский Язык - Английский Язык

Определение to lengthen temporally; to put off to a distant time; to postpone в Английский Язык Английский Язык словарь: prolong

to lengthen temporally; to put off to a distant time; to postpone

Расстановка переносов

to length·en temporally; to put off to a dis·tant time; to post·pone

Произношение

Resimler

Google Resimler

История

to lengthen temporally; to put off to a ..

Избранное

iOS

Android

Windows

Блог

О нас

Контакты

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.