Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
Jeff ve Mia boşanmayı önlemek için son bir çaba sarfediyorlar.
- Jeff and Mia are making a last ditch effort to avoid a divorce.
Lütfen kazaları önlemek için elinizden geleni yapın.
- Please try your best to avoid accidents.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
- I swerved to avoid hitting a skunk.
Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
- Sami fled to Egypt to avoid arrest.
Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
- Take lots of vitamin C to avoid catching cold.
And therewith anone cam another knyght of the castell; and he was smyttyn so sore that he avoyded hys sadyll.