Artık Tom bile bana hakaret etmek için canını sıkmıyor.
- Tom doesn't even bother to insult me anymore.
İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
- The phrase is meant to insult people.
Seni aşağılamak istemedim.
- I didn't mean to insult you.
Ben onu aşağılamak istemedim.
- I didn't want to insult him.
O, bir hakarete katlandı.
- He suffered an insult.
O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
- She could not put up with the insults any more.
Seni aşağılamak istemedim.
- I didn't mean to insult you.
Kız kardeşimi aşağılamaya nasıl cesaret edersin?
- How dare you insult my sister!
Onun hakaretlerine daha fazla dayanamam.
- I can not put up with his insults any longer.
O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
- She could not put up with the insults any more.
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- No one wanted to insult these men.
İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
- The phrase is meant to insult people.
Onların onurunu kırmak istemiyorum.
- I don't want to insult them.