to kid someone.
Lütfen onu diğer çocuklara uzat.
- Please pass it to the other kids.
Hiç çocukların var mı?
- Do you have any kids?
Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Benim küçük erkek kardeşim on iki yaşında.
- My kid brother is twelve.
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
- Don't pick on younger kids.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
- He hangs out a lot with the kids down the street.
Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.
- If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.
... I want to make sure that my kid gets the best education possible." ...
... subsidize them, but you have to let us redirect your kid's visual focus to sponsored toys ...